Türkiye deprem felaketinde ikinci haftayı geride bıraktı.
6 Şubat’ta büyük yıkıma neden olan sarsıntıların ardından 11 ilde enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken, afet bölgesinde yaraların sarılması için çalışma yapılıyor.
Muhalefet cephesi de deprem sonrası yapılan çalışmaları yerinde görmek için afet bölgesini ziyaret ediyor.
Felaket bölgesini ilk ziyaret eden başkanların ortasında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu…
“Yüzyılın felaketi büyütüldü”
Depremin olduğu ilk günlerde bölgeye yaptığı ziyarette felaketin hükümet tarafından abartıldığını öne süren Kılıçdaroğlu; “Allah aşkına söyler misiniz, algı operasyonuyla olayı çok büyütüp sorumluluktan kurtulmak istiyorlar. Yok hocam. Türkiye deprem gerçeğiyle karşı karşıya. Bu sefer.. Efendim felaket Yüzyıl…”Sözlerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu bugün CHP’li belediyelerin kurduğu koordinasyon merkezlerinde incelemelerde bulunmak üzere Hatay’a geldi.
Yaptığı incelemelerin ardından hükümeti eleştiren açıklamalarına devam eden CHP Genel Başkanı şu sözleri kullandı;
“17 gündür sorunlar çözülemedi”
Depremin üzerinden 17 gün geçti, 17 gündür çadır sorunu hala çözülmedi. Gittiğim her yerde, arabadan indiğim her yerde önüme gelen herkes çadır sıkıntısından ‘Çadır bulamıyoruz, çadır alamıyoruz’ dedi. Bireyler konutlarına yakın çadırlarda yaşamak istiyor. Çünkü binalarında eşyaları var. Bir bakıma bu sorunu aşmak istiyorlar.
“Çadır sorununu nasıl çözemezsin”
Bu ülkeyi yönetenlere bir kez daha seslenmek istiyorum: Allah aşkına Türkiye’de çadır sorununu nasıl çözemezsiniz? Nasıl oluyor da ‘Çadır meselesini hallettik’ diyerek kalkıp dolaşıyorsunuz. Gelin vatandaşı dinleyin. Türkiye’deki tüm çadır üreticilerini fiyatı ne olursa olsun alıp deprem bölgelerine göndermeye hazırız. Onlar çözemezse biz çözelim diyorlar. Nasıl oluyor da çözemiyorlar? Hükümetin bu konuda çok daha hızlı hareket etmesi gerekiyor.”
“AFAD ve Kızılay’da çadır yok”
AFAD ve Kızılay’da yeterli çadır stoğu olmadığı için üreticiler de çadır yetiştiremiyor. Bu tür bir sorunumuz var. İnşallah çözülür. Kimsenin umutsuzluğa kapılmasını istemiyorum. Çok acılar çektiğini biliyorum.
