‘Yapılarda zeminin etkisi İzmir depreminde olduğu gibi Hatay’da da görüldü’
Hareket İNŞAAT Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ulutaş Ayatar, 30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen deprem ile Hatay merkezde yıkıma neden olan depremin yapı-temel bağı açısından benzerlikler gösterdiğini söyledi. İzmir’in Bayraklı ilçesindeki binaların yıkımında havza etkisinin öneminin vurgulandığına işaret eden Ayatar, Hatay merkezde de aynı durumun yaşandığını kaydetti.
Türkiye’nin Doğu, Güneydoğu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgeleri, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Sarsıntı binlerce yıkıma, ölüme ve yaralanmaya neden oldu. Türkiye genelinde çok sayıda inşaat mühendisi hasar tespit çalışması yapmak üzere afet bölgesine gitti. Çalışmalar hakkında bilgi veren İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ulutaş Ayatar, “Bölgede 2 bini aşkın arkadaşımız hasar tespit çalışması yapıyor. Meslektaşlarımızın ilk tespitleri şu şekildedir.Bölgede bazı alanlar yapı temel bağı Özel alanlar anlamında özel alanlar.Örneğin Hatay merkez gibi.Burada daha çok yıkım vardı.İzmir’de. 30 Ekim 2020 depreminde yaklaşık 80 kilometre uzakta bir fay kırılması sonrası yıkım yaşadık. Fay kırıldıktan sonra Bayraklı’da etkili oldu. Buradaki yapıların yıkılmasında havza etkisinin önemi vurgulandı. olay Hatay merkezde yaşandı. Bayraklı’daki zeminin binalara etkisi Hatay’da da görüldü” dedi.
İzmir Bayraklı’nın çanak şeklinde bir yapıya sahip olduğunu hatırlatan Ayatar, “Bu nedenle deprem şiddetini daha çok hissediyor. Bayraklı alüvyal tortul zemine sahip. Hatay merkezde de benzer bir durum olduğu düşünülebilir. 2000 yılı öncesi olduğunu tahmin ettiğimiz yapılarda özellikle işyerlerinin bulunduğu yerlerde çok fazla yıkım olmuştur.Toptan satış şeklinde bir gözlemimiz vardır. yıkılmak.” Binalardaki uygulamanın detaylarına dikkat çeken Ayatar, “Bir binanın projelendirilmesi, inşa edilmesi ve denetlenmesi süreci vardır. Yapıyı depreme göre tasarlayabilirsiniz. bu yapıda bugünkü gibi sancılı sonuçlarla karşılaşırsınız.Bölgede uygulama hataları da olma ihtimali vardır.Yine ilk izlenimlere bakın.Donatı miktarı,etriye yoğunluğu,kanca uygulamasındaki hatalar ve beton kalitesinin düşük olması ön plandadır diyebiliriz. uygulama hatalarında öne çıkan konular ‘Yapı güvenliğini konuşmak depremi tartışmaktan daha önemlidir’ Yıkım sonrası gündeme gelen bir başka konuya dikkat çeken Önder Ayatar, “Yıkılan binaların bir kısmı yolları kapattı. Bu ulaşım açısından büyük bir sancıydı. Yıkımlar, halkın toplanabileceği park, bahçe gibi alanlarda gerçekleşti. Neticede bu durum, halkın bu alanlarda toplanmasını engellemiştir. Bunun yanında bir an önce yapı stoğuna yönelmek gerekiyor. Depremi tartışmak yerine bina güvenliğini konuşmak önemlidir. Yetkin mühendislik kavramının bir an önce yasalaşması değerlidir. Bu konuda meslek odalarının bilgisine başvurulmalıdır. Son olarak, tüm Türkiye’de yapı stokunun bir envanter çalışması yapılmalıdır. İzmir’de başladı, bütün illerde yapılmalı. Sonuç olarak yapıları ya güçlendireceğiz ya da güçlendirmeyeceğiz. Yıkıp tekrar yapacağız. boyut değerlidir. Merkezi yönetim, yerel yönetim, meslek odaları ve üniversite iş birliği ile bu çalışmalara bir an önce başlanmalıdır” dedi.